http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/erdem-sevgi_438/lezzette-asparagas-yok_29143260
Gülümseten ve düşündüren mizah dergilerinin adı ile hizmet veren mekanlara uzun yıllardır alışkın olan Ankaralılar, yemeğe tebessümle başlamaya yabancı değil.
Duvarlardaki cin fikirli karikatürler ve menüdeki eğlenceli yemek isimleri, birkaç kuşağın vazgeçemedikleri arasında yer alıyor. İlk kez konuk olanların sipariş verirken kendini garip hissetmesine sebep olan o isimler, zaman içerisinde renkli diyaloglar yaşatıyor. Başkent'te yaklaşık 13 yıl boyunca bir mizah dergisinin adını taşıyan mekan, geçtiğimiz aylarda köklü bir değişim geçirdi. Ülke ve dünya gündemini asparagas haberlerle farklı bir açıdan takip etmek isteyenlerin yakından izlediği internet sitesi Zaytung, Kızılay'da açılan mekan ile Başkent'te ete kemiğe büründü. Konur Sokak'ta hizmet veren Zaytung Zone, sanal dünyanın ünlü adresini eğlenceli bir konsepte dönüştürüyor. Duvarlardaki yazılarda, mekanın 'milattan önceye dayanan tarihini' okuyup, çevredeki TV ekranlarından Zaytung'un son dakika haberlerini takip edebiliyorsunuz. Etrafınızı dikkatli incelerseniz, Zaytung'daki her habere özne olmayı başarabilen Ersin Özbükey ile de karşılaşabilirsiniz.
'PEYNİRİ ZEYTİNİ MARKETTEN ALDIK'
Mekanın menüsü, Zaytung ruhuna uygun biçimde oluşturulmuş. Yemek fotoğraflarının üzerinden çıkan ok işaretleri ile vurgulanan komik iletileri okumaya başladığınızda sipariş verme süreci gecikebiliyor. Kahvaltı seçeneklerinin bulunduğu ilk sayfadaki, "Köy kahvaltısı falan değil, peyniri zeytini marketten aldık" metni, Zaytung samimiyetini yansıtan ilk ileti oluyor. Zaytung Zone'da görme engellilerin kullanımı için braille alfabesi ile hazırlanan menüler bulunduğunu da hatırlatmak gerekiyor. Konsepte bu kadar adapte olan bir mekanda yemeklerin de 'asparagas' olabileceği düşüncesine kapılmış olabilirsiniz. Fakat bu konuda kaygılanmanıza gerek yok. Zaytung Zone, mutfak hususunda şamatayı bir kenara bırakıyor. Mekanda yemeğe 4 peynirli quesadillas ile başladım. Tulum, kaşar, cheddar ve hellimi tortilla ekmeği arasında buluşturan başlangıca, Meksika fasulyesi ekleniyor. Salsa ve ekşi krema sosları ile baharatlı patates tava eklenen 4 peynirli quesadillas, kuvvetli bir başlangıç oluyor.
MAYHOŞ ROKA SALATASI
Ana yemek yerine ya da ana yemeğin yanında mekanın salatalarını denemek isteyenlere iki önerim olacak. Hafiflikten yana olanlar roka salatayı tadabilir. Kaseyi dolduran roka yapraklarına, salatalık, çeri domates ve peynir eşlik ediyor. Nar ekşisi ile mayhoş bir tada kavuşan roka salatanın tadına bakabilirsiniz. Bir diğer tavsiyem ise Biftekli tako salata olacak. Kase şeklindeki cipsin içinde konumlanan yeşilliklere; domates, salatalı ve dereotu eşlik ediyor. Tabağın en üst katmanına dizilen marine edilmiş biftek parçaları lezzetiyle dikkat çekiyor. Salata sosluğu ile masanıza ulaşan zeytinyağını kullanmanızı tavsiye ediyorum. Damak dolduran bir aromaya sahip.
FRANSIZ SOSLU İTALYAN MAKARNASI
Makarna sevenlerin mutlaka tadına bakmasını önerdiğim bir seçenekten söz edeceğim. Menüdeki köz patlıcanlı makarna, fettucinenin hacimli abisi pappardelle ile yapılıyor. İtalyan makarnası ile Fransız sosu provencalı aynı tabakta buluşturan hibrit bir lezzet. Köz patlıcan, kırmızı biber, taze fesleğen katkısı ile çeşnilenen makarna tabağının üzerinde parmesan ve taze biberiye bulunuyor. Yemeğin, sipariş sürecindeki beklentinin üzerinde bir performansa sahip olduğunu hatırlatmakta fayda var. 'Ana yemeği makarna ile geçiştiremem, benim et yemem gerekiyor' diyenlere ilk önerim, masada ilginç sunumu ile arz-ı endam eden tavuk çöp şiş olacak. Ahşap bir platformdan yükselen metal askıda sallanan dört şiş tavuk parçasının altına köy yufkaları diziliyor. Kabuklu patates dilimleri, ızgara biber domates, roka ve ezme sosun eşlik ettiği çöp şiş, beyaz et sevenleri mutlu edebilecek bir seçenek. Tek seferde çok seçeneğin tadına bakmak isteyenlerin tercihi ise zone melez kebap olabilir. Kapaklı bakır kabın içine gizlenen porselen tabakta katman katman oluşturulan kebap, gerçekten melez... Kızarmış bazlama parçaları üzerine yoğurt serilerek oluşturulan altlık; köfte, dana ve tavuk eti dilimleri ile örtülüyor. Etleri kaplayan domates sos ise yemeğin son katmanı oluyor. Köz biberler eklenerek servis edilen yemeği örten bakır kapağı, ufak bir 'törenle' açmak size kalıyor.
TATLI KAPANIŞTA 'SAMİMİ UYARI'
Zaytung Zone'da lezzetli ve bir o kadar da kalorili tatlı kapanış seçenekleri bulunuyor. Menüdeki, "Hayır 'Tatlandırıcılı diyet tatlı' diye bir şey yok. Olmamalı da..." ifadesi, tatlı seçimini öncesinde samimi bir uyarı olarak karşınıza çıkıyor. Yaz sezonunda taze meyveli bir kapanış yapmak isteyenlere önerim fondü olacak. Muz, kivi ve çilekten oluşan meyve üçlüsü, altında mum yanan sıcak çikolata ile birlikte servis ediliyor. İnce çatallar ile yakaladığınız meyveleri çikolata sosuna bandırarak ağzınızı tatlandırabiliyorsunuz. Fondünün tercih edildiği kalabalık masalarda 'hızlı olan kazanır' kuralı geçerli oluyor. Geniş bir tabakta üst üste dizilen pataşurların üzerine çikolata sos dökülerek servise hazır hale getirilen profiterole, bir kase dondurma eşlik ediyor. Çikolata sevmeyenler, frambuazlı cheesecake ile vücutlarının mutluluk hormonu salgılamasını sağlayabilir.
http://www.radikal.com.tr/fotogaleri/radikalist/ankarada-zaytung-mekan-oldu-1348215/
Ankara 20 Nisan’dan bu yana yeni bir efsaneye ev sahipliği yapıyor; “Zaytung Zone”. Aforizma haberleriyle herkesi kahkahalara boğan, fenomen site Zaytung’u bir mekan olarak ziyaret etmek isteyenler için Vildan Ay gitti gördü, yazdı, fotoğrafladı. Bize de sizlerle paylaşmak düştü.
Kahve sipariş eden romantik müşterilere kedi ve battaniye sözü veren, sadece çay içen müşterilerinin ardından "bütün gün bir çayla oturdular" diye dedikodu edildiğini açıkça söyleyen sıradışı bir mekan burası.
Zaytung Zone, Ankara Kızılay'da kafeleri ile meşhur Konur Sokak'ın yeni misafiri. Sanal dünyanın ünlü adresi Zaytung'un bir kafede vücut bulmuş hali. Her köşesi Zaytung'un keskin ve zeki mizahını yansıtıyor.
Açılalı henüz birkaç hafta oldu ama tarihçesi kendi deyimleri ile milattan önceye uzanıyor. Eski Türkçe'de havadar ve sulak yer anlamına gelen "soy tunga zae" kelimelerinin zamanla Zaytung Zone'a dönüşmesinden bugüne uzanan şanlı tarihi boyunca mekan, ilk valeden Osmanlı dönemindeki ilk çocuk menüsü uygulamasına; karşısında oturan erkeğin yüzüne sinirle suyu savuran ilk Türk kadından ilk "hesap lütfen" hareketine kadar pek çok ilke ve yeniliğe şahitlik etmiş.
Tuvalet kapılarından amerikan servislerine, duvarlarından menüsüne kadar her şeyiyle sıradışı bir kafe. İçerde ellerinde cep telefonları, Japon turist grupları gibi gördükleri her şeyin fotoğrafını çeken onlarca kişi ile karşılaşma olasılığınız yüksek.